Yüze uygulanan mezolift yönteminde; cilt yenileyen, hyaluronik asit, antioksidanlar, vitaminler, mineraller ve amino asitler cilt altına mikro iğnelerle uygulanır.
Bu faydalı maddelerin direk cilde verilmesi ve cildin uyarılması cildin kollajen ve elastin üretimini arttırır, ciltte nemlenme artar ve cilt yenilenir
Uzman Estetisyen & Skinlojist
RANA ERKMEN
İĞNESİZ SAÇ MEZOTERAPİSİ
Saç dökülmesi özellikle mevsim geçişlerinde daha sık karşılaştığımız cilt sorunlarından biridir.
Saç köklerinin çeşitli nedenlerle zayıflaması sonucu, saç telinin incelmesi, saçın yavaş uzaması ve hızlı saç dökülmesi sorunu yaşanmaktadır.
İĞNESİZ SAÇ MEZOTERAPİSİ NEDİR?
İğnesiz saç mezoterapisi her tip saç dökülmesi tedavisinde kullanılabilen dermokozmetik uygulamalardan biridir. İğnesiz saç mezoterapisi, ailesel (androgenetik) saç dökülmesi, erkek tipi saç dökülmesi, mevsimsel saç dökülmesi, boya sonrası saç dökülmesi ve hamilelik sonrası saç dökülmesi tedavisinde başarıyla kullanılan bir tedavidir.
İğnesiz saç mezoterapisi, direk saç köklerine ulaşarak diğer saç dökülmesi tedavilerine kıyasla daha hızlı ve daha etkili saç dökülmesi tedavisi sağlamaktadır.
İğnesiz saç mezoterapisi, saçı besleyen şampuanlar, losyonlar, spreyler ve ağızdan alınan vitamin tablet takviyeleri ile saç dökülmesi sorununu çözemediğimiz kişilerde tercih edilen bir tedavidir.
SAÇ MEZOTERAPİSİ NASIL YAPILIR?
İğnesiz saç mezoterapisi, içerisinde çok sayıda saçı destekleyen vitamin ve mineralleri içeren bir bitkisel kokteyl ile uygulanır. Uygulanan kokteyl saç telinin keratin tabakasını güçlendirir.
KELLİK TEDAVİSİ
Çatlak tedavisinde Mezoterapi uygulamasında; derinin hemen altında bulunan dermis (orta tabaka) içine çeşitli vitamin, mineral, hyaluronik asit ve aminoasitleri içeren ilaçların mikro iğneler yardımıyla enjekte edilir.
Başarı; ciltteki soruna yönelik doğru Mezoterapi ilacının seçilmesi ile sağlanmaktadır. Ciltteki çatlaklar için farklı, kırışıklık ve lekeler için ise farklı içerikteki Mezoterapi ilaçları cilde uygulanır.
Ciltte oluşan çatlakların nedeni ciltte meydana gelen ani gerilme ve basınç değişiklikleri nedeniyle bağ dokusunu oluşturan kolajen ve elastik liflerin hasarlanmasıdır.
Çatlaklar genellikle cildin en fazla gerilme yaşayan bölgelerinde izlenmektedir. Bu bölgeler;
Çatlaklar sıklıkla kadınlarda izlenen bir cilt problemi olmasına karşın erkeklerde de görülebilmektedir.
Ağırlık sporlarının yaygınlaşması ve fast food alışkanlığının artması ile erkeklerde de görülme sıklığı artmaktadır.
Çatlaklar erken dönemde kırmızı veya mor renkte düz çizgiler şeklinde görülmektedir. Bu dönemde çatlak Mezoterapisi ile yüksek başarı oranları ile tedavi şansı mümkündür.
İleri dönemde (eski çatlaklar) sedefsi, gri renkte deriden çökük ve buruşuk bir görünüme dönüşmekteler. Bu dönemde çatlakların tedavi başarısı azalmaktadır.
Çatlaklar kişide sağlık sorunu oluşturmazlar, fakat kıyafet seçimini oldukça etkileyebilen kozmetik rahatsızlığa neden olabilirler. Çatlak mezoterapisi, çatlak tedavisinde sık tercih edilen yöntemlerinden biridir.
Bölgedeki derinin bozulmuş bağ dokusunu onarabilen özel ilaçlarla yapılmaktadır. Bu mezoterapi kokteyli direk çatlaklara cildin hemen altına özel mezoterapi iğneleri ile uygulanır. Çatlakların görünümü tedavi ile azalır ve boyutları küçülür.
Burada belirtmek isterim ki çatlakların tamamen normal deri görünümüne kavuşması pek mümkün olmamaktadır.
Mezoterapi ile çatlaklarda kozmetik açıdan kabul edilebilir seviyede azalma ve düzelme elde etmek mümkündür.
Çatlak mezoterapisi 10 - 15 dakika gibi kısa sürede uygulanır. İşlem sırasında ve sonrasında ağrı hissi olmaz.
10 - 14 günde ara ile, 4 - 6 tedavi seansı gerekebilmektedir. Özellikle 3. tedavi seansından sonra bağ dokusu kendini yenilemeye başlar ve çatlakların görünümünde belirgin düzelmeler olur.Bazı çatlakların tedavisinde mezoterapiye; fraksiyonel lazer, prp ve dermapen (roller) gibi uygulamalar da eklenerek başarı oranını artırır.
Derma Roller, kullanım bölgesine bağlı sayıda çelik iğnesi olan silindir şeklinde bir alettir. Cilde zarar vermeden, gözenekleri ayırmak için kullanılır, bu sayede uzmanların dermis tabakasına ulaşmasını sağlar. Geleneksel cilt beslenme ve onarım yöntemleri sadece derimizin üst tabakası olan epidermis’e etki etmektedir. Oysa genellikle cilt sorunları daha altta olan dermis tabakasında oluşmaktadır.
Cildimizin normal geçirgenliği %3 civarındadır, Derma Roller sayesinde bu geçirgenlik arttırılıp, kullanılan krem ve serumların etkisi çok daha hızlı görülmesi sağlanmıştır. Bu yöntem sayesinde derinin alt ve üst tabakalarına geçici mikroskobik delikler açılmakta, kullanılan kremlerin ve serumların derimiz tarafından hızlı ve yüksek yoğunlukta emilimi gerçekleştirilmektedir. Bütün bunların yanı sıra bu tedavi yöntemiyle vücudun kendi tamir mekanizması uyarılmakta ve deri hücrelerinin, cildi sıkılaştıran, yenileyip gençleştiren kolajen ve elastin üretimini arttırmaktadır. Deriye açılan delikleri yara gibi algılayan vücut oraya yolladığı yeni hücrelerle, o bölgede iyileşme ve canlanma sağlamaktadır.
Telif Hakkı © 2024 RANA ERKMEN GÜZELLİK MERKEZİ - Tüm Hakları Saklıdır.
GoDaddy Destekli